Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Adam Rainer, 1899’da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde yer alan, günümüzde Avusturya’nın eyaletlerinden biri olduğu bilinen Graz’ta dünyaya geldi. Ortalama boya sahip bir ailenin oğluydu ancak yaşına göre çok küçük, zayıf ve oldukça kısa boyluydu. Fiziksel özellikleri elverişli olmasa da Adam asker olmak istiyordu. 1. Dünya Savaşı çıktığında orduya katılmak istedi ancak 1.40 metrelik boya sahip olduğu için bu talebi reddedildi. Yaşı için sıra dışı derecede kısa olan Adam, 1.47 metre sınırının altında kalması sebebiyle de ‘cüce’ sınıflandırmasına tabi tutuldu. Adam orduya katılma istediğinden bir türlü vazgeçmiyordu. 20 yaşına geldiğinde şansını bir kez daha denedi. 1.42 boyuyla maalesef bir kez daha hüsrana uğradı ve ordu tarafından kabul edilmedi. Adam cüce olarak sınıflandırılıyordu ancak tıbbi raporlar, Adam’ın kendi boyundaki biri için normalden büyük elleri ve ayakları olduğunu gösteriyordu. Çünkü o boydaki biri için ayak numarası 43’tü. Adam’ın akıllara durgunluk verecek hikâyesi tam da bu noktada başlıyordu.
Adam’ın fiziksel gelişimi herkesten farklı ilerliyordu. 21 yaşında yani pek çok kişinin fiziksel gelişiminin çoktan durdurduğu bir yaşta Adam, bir dev olarak sınıflandırılmasına sebep olacak bir büyüme gösteriyordu. Genç adam, 32 yaşına ulaştığında boyu 2.18 metreye çıktı. Daha önce kısalığı sebebiyle orduya alınmayan Adam, artık karşılaştığı hemen herkesten çok daha uzundu.
BÜYÜMENİN NEDENİ AKROMEGALİ
Bir zamanlar cüce olarak sınıflandırılan Adam, boyunun aşırı uzaması sebebiyle gün geçtikçe kamburlaşıyordu. Adam, bu haliyle tıp dünyasından önemli isimlerin dikkatini çekti. 1930-1931 yıllarında Doktor A. Mandl ve F. Windholz, Adam’ı yakından inceleyerek ani ve orantısız büyümesinin detaylarını ortaya çıkardı. Her iki doktor da Adam’a, akromegali (devleşme) teşhisi koydu.
HAYATI KÂBUSA DÖNDÜ
Kısa bir süre sonra da devleşme sorununun ardında hipofiz bezine baskı yapan bir tümörün yattığı fark edildi. Adam’ın hemen ameliyat olmasına karar verildi. Başarılı bir ameliyatla tümörü alan doktorlar, ameliyat sonrasında Adam’ın büyümesinin duracağını düşünse de ne yazık ki işler düşünüldüğü gibi olmadı. Yapılan operasyonla Adam’ın büyümesi durmadı, sadece yavaşladı. Ayrıca tümörün etkisiyle daha da büyümüş olan el ve ayakları nedeniyle Adam’ın görünüşü de gitgide insanlar tarafından tuhaf karşılanacak bir boyuta ulaştı.
Ameliyattan 1 yıl sonra boyu ölçülen Adam’ın bu 1 yıl içerisinde boyunun uzamadığı tespit edildi. Ancak söz konusu bu ölçüm Adam’ın kısa bir süre sonra başına gelecek talihsizliklerin önüne geçemedi. Çünkü boyu aynı kalmış olmasına rağmen genç adamın omurgasının eğrileşmeye başladığı tespit edildi. Ne yazık ki bu da büyümenin devam etmekte ısrarcı olduğunu gösterdi. Büyümeyle birlikte omurgası da eğrilmeye devam eden Adam, bir süre sonra kendi başına ayakta duramayacak duruma geldi.
ÖNCE KÖR, SONRA SAĞIR OLDU
Adam, tüm bu yaşananların sonucunda sağlığını da kaybetmeye başladı. Önce sağ gözü kör oldu, hemen sonrasında sol kulağı sağırlaştı. Omurgasının eğrilmesi belirgin bir kamburluğa neden olduğundan, ayakta durma yetisini tamamen kaybetti ve yatalak hale geldi. Adam, 52 yaşında, 2.34’lük boyuyla ülkesinin en uzun insanı olarak kendi evinde hayata gözlerini yumdu. Adam’dan bu yana dünya üzerinde aynı anda hem cüce hem de dev olarak sınıflandırılmış başka kimsenin olmadığı biliniyor.
