Vasiyetnameniz iptal edilmesin
Herkes bir gün mirasçı ve/veya miras bırakan olacaktır.
İnsanlar alın terleri ile çalışıp çabalayarak edindikleri malvarlığının kendileri öldükten sonra da kıymetinin bilinmesini isterler. Onca emek ve çabanın eseri olan malların heba olmasını istemezler.
Kişinin ölümü sonrası mallarına ne olacağını vasiyetname düzenleyerek belirleme olanağı vardır. Üstelik kanun koyucu vasiyetname düzenleme ehliyetini, ayırt etme gücüne sahip olması koşuluyla 15 yaşının tamamlanmasına indirgeyerek, 18 yaşının bile beklenmesine gerek duymamıştır.
Vasiyet düzenlemede de oldukça büyük bir serbestlik vardır; resmî şekilde veya mirasbırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak dahi yapılabilir.
İki tanık gerekli
Bunlardan resmi vasiyet; iki tanığın huzurunda noterde veya sulh hukuk mahkemelerine başvurularak ya da kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli önünde düzenlenebilir. En çok uygulaması olan noterde yapılan vasiyettir. Miras bırakan arzu ve isteklerini notere sözlü olarak bildirir. Noter, miras bırakanın arzu ve isteklerine uygun olarak bu hususları yazar veya yazdırır, okuması için miras bırakana verir. Miras bırakan vasiyetnamenin isteklerine uygun biçimde yazıldığını anlarsa, imzalar. Daha sonra ise noter tarafından da tarih konularak, tanıklarla birlikte imzalanır. Tanıklara vasiyetnamenin içeriği açıklanmak zorunda değildir. Onlar, miras bırakanın vasiyetnamenin içeriğini okuduğunu ve arzusuna uygun olduğunu beyan ettiğine ve vasiyetname düzenlemeye ehil olduğuna tanıklık ederler. Ama miras bırakan okuyamıyor ve imzalayamıyorsa, o zaman vasiyetnamenin içeriği iki tanığa da okunur.
El yazılı vasiyetname ise miras bırakan tamamını kendi el yazısı ile yazarak düzenlendiği tarihi de yıl ay gün şeklinde belirttiği vasiyetname türüdür. Tarih açık bir şekilde yazılmamış olsa bile yazılan metinden tarihin ne olduğu kesin olarak bilinebilmelidir. El yazılı vasiyetnamenin mutlaka bir kağıt üzerine yazılması gerekmez. Gerçek bir olayda, bir hastanede son saatlerini geçiren birisinin, dolabın çekmecesine el ile yazdığı vasiyetname geçerli kabul edilmişti.
Yazmak şart değil
Elle yazılma şartı yerine getirilmediğinden, elektronik ortamlara bilgisayarla yazılan vasiyetnameler, Whatsapp, Twitter gibi mesajların içeriği vasiyet olsa da geçerli değillerdir. Bu anlamda bir babanın çocuklarına Whatsapp mesajı atarak mallarını paylaştırması vasiyetname olarak geçersizdir.
Resmi veya el yazılı şekilde yapılmasının mümkün olmadığı olağanüstü hallerde sözlü vasiyetname yapılabilir. Örneğin dağda kar fırtınasına yakalan kimse, bir trafik kazasında ağır yaralanan kimse iki tanık huzurunda sözlü vasiyetname yapabilir. Bu iki tanık zaman kaybedilmeksizin sözlü vasiyeti kağıda geçirmeli ve sulh veya asliye hukuk mahkemesine bildirmelidir. Kağıda geçirmeye fırsatı olmamışsa miras bırakanın sözlü vasiyetini hakime anlatarak tutanağa geçirilmesini sağlarlar.
Son arzu önemli
Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, en az teğmen rütbeli bir subay, ülke sınırları dışında bir ulaşım aracındaysa, kaptan veya kaptan pilot, sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi vasiyeti tutanağa geçirir.
Her ne kadar yasada düzenleme olmasa da örneğin bir ormanda tek başına kaybolan kimse, denizde tek başına fırtınaya yakalan kimsenin Whatsapp, Telegram, Messenger, Youtube gibi elektronik mesaj platformlarıyla vasiyetini açıklaması da mümkündür. Bu kişinin yanında iki tanık yoktur ama son arzusunu, vasiyetini kendi serbest iradesiyle bildirebileceği elektronik iletişim olanağı vardır.
Şimdi düşünelim, bir depremde göçük altında bulunan, ne elle vasiyet yazma olanağı olmayan ne de göçük altında iki şahit bulması da mümkün olmayan bir depremzedenin son anlarında cep telefonundan yazılı veya sözlü mesajlarının içeriği vasiyet niteliğinde ise bu kişinin son arzularını hukuken geçerli saymayacak mıyız! Şekle ilişkin hukuk kurallarını bu kadar daraltıcı yorumlayamayız.
Vasiyetnamelerde en çok hata, yasal mirasçıların saklı paylarının ihlali şeklinde oluyor. Bu sebeple yasal mirasçıların saklı paylarını aşan kısımların üzerinde kişi dilediği gibi ölüme bağlı tasarruf yapmalıdır. Aksi takdirde mirasçılarına bir de miras kavgasını miras bırakmış olur.